HUKUKİ EL ATMA KAVRAMI ve HUKUKİ NİTELİĞİ

Hukuki El Atma Nedir?

Mülkiyet hakkına kamulaştırma süreci işletilmeksizin yapılan müdahaleler kamulaştırmasız el atma olarak tanımlanmıştır. Hukuki el atma ise; yasaların verdiği yetkiye dayanılarak mülkiyet hakkının malik tarafından kullanılmasının uzun süre engellenmesi sonucuna yol açacak şekilde idare tarafından mülkiyet hakkına müdahale edilmesidir. Hukuki el atmanın en yaygın uygulama şekli uygulama imar planları ile mülkiyet hakkına müdahale edilmesidir. Ayrıca 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve diğer bazı kanunlarla da hukuki el koymalar gerçekleştirilmektedir. Özel mülkiyete tabi taşınmazlar hakkında belediyeler düzenledikleri imar planları ile taşınmazın bulunduğu alanı okul, park, sosyal tesis, semt sahası gibi kamu hizmetine ayırmayı planlayabilir. Bu durumda ilgili idarenin ilgili taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi yaparak taşınmazın bedelini kanuna göre taşınmaz malikine ödemesi gerekir. Taşınmazı kamuya tahsis etmeyi planlayarak buna göre imar planı düzenleyen belediyelerin senelerce taşınmaz üzerinde bir eylem gerçekleştirmedikleri sıkça görülür. Bu durumda taşınmaza sahip olanın taşınmaz üzerindeki hareket imkanı senelerce kısıtlanabilmekte ve işte bu durumda hukuki el atmadan bahsedilebilmektedir. Bu durumdaki taşınmaz sahipleri kanundan doğan diğer unsurlar da mevcutsa hukuki el atma davası ile taşınmazın bedelini ilgili idareden istemek için dava açabilecektir.

Hukuki el atma yüksek yargı organlarınca şu şekilde tanımlanmaktadır: “… belediyelerce yapılan imar planlarının fiilen hayata geçirilmemesi ve yıllarca suskun kalınması sonucu mülkiyet hakkının süresi belirli olmayan bir sınırlamaya tabi kılınması ile kamu yararı ve mülkiyet hakkı arasındaki dengenin bozularak bu yolla mülkiyet hakkının özüne dokunulmasıdır.”

Hukuki el atmada ise 2942 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesi hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Buna göre:

“Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.”

Hukuki El Atmanın Şartları Nelerdir?

  • Bir taşınmaz üzerinde hukuki el atma yapılarak kamulaştırmasız el atıldığından bahsedebilmek için öncelikle taşınmazın hazırlanmış “Uygulama İmar Planında” kamu hizmetine özgülenmiş olması gerekmektedir. Bu noktada uygulama imar planı ile nazım imar planını karıştırmamak gerekir. Nazım İmar planı 1/5.000 ölçekli olarak hazırlanan arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini gösteren genel çerçeve niteliğindeki imar planlarına denir. Uygulama İmar Planı ise Nazım İmar Planları ile öngörülen sınırlara uygun bir biçimde hazırlanan yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı gibi bilgileri içeren  detaylı hazırlanan 1/1.000 ölçekli imar planlarına denir. Nazım imar planında kamuya özgülenmiş görünen arazi hakkında açılacak davada kamulaştırmasız el atma yapıldığı öne sürülemeyecektir. Hukuki el atmadan bahsedilebilmesi için taşınmazın uygulama imar planına alınmasına rağmen 5 sene içerisinde kamulaştırma işlemi yapılmaması, idarenin taşınmaz hakkında hiçbir eylemde bulunmadan pasif kalması gerekmektedir.
  • Uygulama İmar Planının kesinleşme tarihinden başlamak üzere 5 yıl içerisinde, ilgili kurumca taşınmazın ayrılma amacına uygun olarak planda öngörülmüş olan kamulaştırma işlemlerinin yapılmamış olması
  •  Malikin taşınmazı üzerindeki mülkiyet hakkının belirsiz bir süre kısıtlanması ve malikin mülkiyet üzerindeki hakları kısıtlanması dolayısıyla zarara uğraması

Hukuki El Atma Nedeniyle Tazminat davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Neresidir?

Hukuki El Atma Nedeniyle Tazminat davasında yetkili ve görevli mahkeme taşınmazın bulunduğu yerdeki idare mahkemeleridir.

                Her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararı ile Kamulaştırma Kanunu’nun ek 1. maddesinin ”Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6. maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.” kısmının iptal edilmesi üzerine hukuki el atmada yargı yeri konusunda kafa karışıklıkları ortaya çıkmış olsa da Uyuşmazlık Mahkemesinin 08.07.2019 tarih ve E:2019/213, K:2019/416 sayılı kararında; Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı sonrasında, hukuki el atmalardan kaynaklanan tazminat istemli davalarda yargı yolunun değişip değişmeyeceği hususu irdelenmiş ve anılan kararda açıkça hukuki el atmadan kaynaklanan uyuşmazlıkların adli yargıda değil idari yargı makamlarında görülmesine karar vermiştir. Dolayısıyla hukuki el atmadan kaynaklanan tazminat talebi idare mahkemesinde açılacak bir tam yargı davası ile öne sürülecektir.

                Kamulaştırma ile ilgili mevzuat hakkında son 5 yılda sayısız değişiklik meydana gelmiş, bu değişikliklerden açılmış ve devam eden kamulaştırmasız el atma davaları da olumsuz etkilenmiştir. Bu bakımdan kamulaştırmasız el atma davalarında bu konuda bilgili ve kendini sürekli güncelleyen avukatlardan hukuki destek alınması büyük önem taşımaktadır.

Hukuki El Atma Halinde Dava Açmadan Önce Uzlaşma Prosedürünü Tamamlamak Gerekir mi?

Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında el atılmış taşınmazlar hakkında uzlaşma prosedürünü tamamlamak dava şartıdır. 4/11/1983 tarihi sonrası yapılan el atmalar hakkında uzlaşma prosedürünü tamamlama şartı bulunmamaktadır.

Hukuki El Atma Dolayısıyla Tazminat Hakkının Doğması İçin Ne Kadar Süre Gerekir?

                Kamulaştırma Kanunu’na 6745 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. Madde uyarınca malikin kamusal fonksiyona özgülenen taşınmazının 5 yıl içerisinde kamulaştırılmaması tazminat alma hakkını  doğuracaktır. Söz konusu kısıtlamanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planıyla yapılması gerekmektedir. Yani tazminat hakkının doğmasını sağlayan olağan 5 yıllık süre, ancak uygulama imar planının hazırlanmasından itibaren başlamaktadır.

Kamulaştırma Kanunu:

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2942.pdf

Leave a Reply:

Your email address will not be published.